• Özel ALÇEV
    Öğrencileri Ziyareti
  • Bakım hizmetleri
    Her kata özel hemşire ve kat sorumlusu hizmeti verilmektedir.
  • Güre' den Bir Akşam Manzarası
  • Hepimiz :)
    Çok Mutluyuz
  • Güneşli Bir Günde Deniz Keyfi
  • Küçük Bir Sahil Gezintisi
  • Eşsiz Deniz Manzaramız
  • Doğum Günü
    Kutlamalarımız
  • 18-24 Mart
    Yaşlılar Haftası

HİZMETLERİMİZ

Kurulduğumuz yıldan bugüne kadar geçen süre içerisinde geriatri, yaşlanma, yaşlı sağlığı ve sosyal hizmetler konusunda tüm dünyadaki yenilikleri takip ettik. Kurum olarak yaptığımız işe bilimsel yöntemlerle yaklaştık.

Sosyal Hizmet Uzmanı Yöneticilerden, alanlarında uzman, Nörolog, Dahiliye, Psikolog, Fizyoterapist, Tecrübeli Hemşirelerden, Sertifikalı ve Profesyonel Bakım Elemanları ve Masör-Masözlere kadar uzman bir kadroya sahibiz. 

Yaşlılarımızın güvenli bir ortamda rahat, huzurlu, sağlıklı ve sevgi dolu yaşamaları için elimizden geleni değil en iyi hizmeti veriyoruz.

Göksel Yaşlı Yaşam Merkezi’nde, yaşlılarımızın kendilerini evlerinde gibi hissetmeleri sağlanmaktadır. Yaşlılığın gereksinimlerine hemen her yönüyle yanıt verilmekte, profesyonel, çağdaş ve multidisipliner bir anlayışla kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan yaşlılarımıza son derece kaliteli bir bakım hizmeti verilmektedir. Onların yaşam kalitelerinin korunması için tüm gerekenler titizlikle yapılmaktadır.

Belli aralıklarla merkezlerimizde düzenlemiş olduğumuz etkinliklerimize ve seminerlerimize değerli psikologlar, öğretim üyeleri ve doktorlar konuşmacı olarak katılmaktadırlar. Aile danışmanlığı servisimize hem yaşlılarımız hem de yaşlı yakınları oldukça ilgi göstermektedirler.

Merkezlerimizde; bizim ve yaşlılarımızın, sanata duydukları ilgi ile birlikte düzenlemiş olduğumuz müzik kursu, ebru sanatı, takı tasarımı, ahşap boyama ve resim etkinliklerimiz de mevcuttur.

Merkezimiz Türkiye standartlarının üzerinde bir ortama ve bakım hizmetlerine sahiptir. Merkezimizde tek kişilik ve çift kişilik odalarımız mevcuttur.

Merkezlerimiz ile ilgili daha detaylı bilgiyi iletişim sayfamızdaki formumuzdan ya da iletişim telefonlarımızdan bize ulaşarak alabilirsiniz.

  1. Alzheimer

    Bunama zihin işlevlerinde kaybı niteleyen bir kelimedir. Burada önemli olan nokta normal bir zihinsel gelişme sonrasında bu işlevlerin kaybı durumunda bunamanın ortaya çıkmasıdır. Alzheimer hastalığı bunama yapan hastalıklar içinde en sık izlenen bozukluktur. Bu hastalık yeni bir hastalık olmasa da hastaların sayısı giderek artmaktadır. Çünkü hastalık ile ilgili en önemli risk faktörü yaştır ve yaşlanma kaçınılmaz bir durumdur. Günümüzde tüm dünyada (özellikle gelişmiş ülkelerde ve refah toplumlarında) en hızlı artan yaş grubunu 65 yaş ve üstü kişiler oluşturmaktadır. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı  yaş ile artmaktadır (65 yaş üstü 100 kişiden  8’inde  Alzheimer hastalığı görülmektedir). 21. yüzyılda doğal, sosyal veya ekonomik felaketlerle karşılaşılmazsa hastalığın görülme sıklığı daha da artacaktır.  Günümüzde Türkiye’de 300 bin civarında Alzheimer hastası olduğu düşünülmektedir. Genç nüfusun giderek yaşlanacağı bir ülke olarak Türkiye’de 30-40 yıl sonra bu hastalığın en önemli sağlık sorunu olacağını söylemek münecimlik olmayacaktır.

    Hastalık neden olmaktadır?

    Alzheimer hastalığı henüz nedeni tam aydınlatılamayan şekilde beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olmaktadır (yaşla beraber her kişide beyin hücre ölümü olmaktadır ama Alzheimer hastalığında bu süreç çok hızlı ve erken olmaktadır). Hücre ölümüyle birlikte beyin yavaş büzüşmeye başlar ve küçülür (bkz şekil 1) Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kanser hastalığı değildir.  Çok nadir (yaklaşık 100 hastanın 5’inde) olmakla birlikte ırsi formları da mevcuttur ama bunlara nadir rastlanmaktadır.
    Hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de bir takım risk yaratan durumlar günümüzde tanımlanmıştır.

    Bunlar
    1. Yaş (değiştirilemez faktör)
    2. Geçmişte depresyon (değiştirilebilir faktör)
    3. Damar hastalıkları (Kalp krizi, tansiyon yüksekliği, kolestrol yüksekliği…) değiştirilebilir faktörler
    4. Geçmişte ciddi kafa yaralanmaları
    5. Düşük eğitim düzeyi
    6. APOE4 taşıyıcılığı.

    Bunların dışında birçok daha az ehemmiyette olan risk faktörleri tanımlanmıştır fakat bunlara burada değinilmeyecektir.
    Hastalıkta ortalama süre 8 yıldır. Buna karşın bazı hastalarda hastalık çok yavaş ilerlerken bazılarında da kısmen daha hızlı ilerlemektedir. Hastalık erken, orta ve ileri evre olarak 3 evreye ayrılabilir.

    Hastalık bulguları

    UNUTKANLIK!

    Hastalığın olmazsa olmaz özelliği unutkanlıktır. Yaşlılıktaki her türlü unutkanlık değerlendirmeyi hak eder. Önemli olan selim yaşlılık unutkanlığı ile hastalık belirtisi olan unutkanlıkların birbirinden ayrılmasıdır. Bu ayrım hastanın muayenesi, hasta yakınlarının verdiği bilgi, beyin işlevlerini değerlendiren nöropsikolojik değerlendirme ve gerekirse diğer yardımcı tetkiklerin (MR,BT, kan testleri….) bir araya getirilerek yorumlanmasıyla yapılmaktadır.

    Alzheimer hastalığında başlangıçta hafif bir unutkanlık vardır. Örneğin hasta randevülerini, yemeğin altını, bakkaldan alacaklarını….. unutmaya başlamıştır. Eskiden alışveriş listesi yapmayan bir kişi bu durumu bertaraf etmek için liste tutmaya başlayabilir veya çeşitli notlar alamaya başlayabilir.  Zamanla unutkanlık giderek artar ve hasta yeni olayları hiç kaydedemeye başlar. Örneğin  5 dakika önce sorduğu soruyu tekrar tekrar sorabilir. Torunlarının isimlerini unutabilir. Koyduğu eşyaların yerini hatırlamaz. Buna karşın hasta geçmişini özellikle de gençliğini ve 30-40 yaş dönemini şaşırtıcı bir ayrıntıyla anlatabilir. (Sıklıkla hasta yakınları “ne unutkanlığı, 40 yıl öncesini cin gibi hatırlıyor” diyerek yanlış bilgi verebilir ama önemli olan yakın döneme ait unutkanlığın olmasıdır).

    Hastalık başlangıçta sinsi bir unutkanlıkla başlayabileceğinden yaşlılıkta izlenen unutkanlık NORMAL OLARAK GÖRÜLMEMELİDİR. Gençlerde görülen unutkanlığın altından ise sıklıkla modern yaşam tarzının getirdiği ruhsal sıkıntılar ve hastalıklar (depresyon, anksiyete, uyum bozukluğu gibi) çıkmaktadır. Bazı vitamin eksiklikleri (B12 ve folat) ve guatr bezi bozuklukları da gençlerde unutkanlığa neden olabilir ve araştırılması gerekli olabilir. Günümüzde özellikle çalışan kişilerde unutkanlık şikayetine sık rastlanmaktadır.

    YOL BULAMAMA

    Eğer unutkanlığı olan bir yaşlı iyi bildiği yolları bulamıyorsa, daha önceden dolaştığı yerlere artık gidemiyorsa, evin yolunu bulamayıp kayboluyorsa ya da evin yolunu aramaktan dolayı eve geç geliyorsa, evin içinde odaları karıştırıyorsa, bunlar Alzheimer hastalığı ile ilişkili bulgular olabilir.

    DİĞER BULGULAR

    Hastalar daha önceden olmayan bir şekilde içlerine kapanabilir, isteksiz, şevksiz görülebilirler. Hastalar uğraş ve hobilerini terk edebilir. Örneğin bir hasta arkadaşları ile briç oynamayı bırakabilir. Karmaşık alet kullanımı zorlaşır. Para hesabında güçlük olabilir. Bankamatikten para çekmek hastalar için çok zor bir şey haline gelebilir. Bunlar ile beraber bir takım psikiyatrik bulgular da olabilir. Hastalar olmayan şeylerden bahsedebilir, onları gördüğünü, işittiğini söyleyebilir.

    Her ne kadar hastalıkta bir çok bulgu olsa da en önemli bulgu giderek artan bir unutkanlıktır.

  2. Demans

    Demans (Bunama) nedir?

    Genellikle ileri yaşlarda sonradan ortaya çıkan ve çoğu kez yavaş ilerleyici olan, beynin bilgi, davranış ve gündelik yaşamı sürdürme konularında gösterdiği yetersizliktir. Her unutkanlık demans değildir. Hafıza yanında başka becerilerin de (konuşma, alet kullanma vb.) etkilenmesi ve kişinin günlük hayatının etkilenmesi durumunda biz bu tabloya demans diyoruz. Kişinin normal yaşamının etkilenmesi tanı için önemlidir.

    Belirtileri nelerdir?

    Demans sadece hafıza problemi değildir . Bellek kaybı yanında, edinilmiş becerileri (örneğin giyinme, düzgün bir biçimde yemek yeme, alet kullanma becerilerini) yapmakta güçlük, kişilik- davranış değişiklikleri, dili kullanmada- konuşulanları anlamada bozukluk, yol bulamama, aritmetik yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görme de demansın belirtileri olabilir. Tüm bu belirtiler beynin etkilenme, küçülme yerine göre ortaya çıkar. Ayrı ayrı veya birarada da olabilir.

    Yaşlılık ilişkili unutkanlık, demans başlangıcı olarak adlandırılan tablolar nedir?

    Yaşlanma ile kişilerde ılımlı bir unutkanlık olabilir. “Yaşla-ilintili unutkanlık” ismi verilen bu durum ilerlemediği sürece herhangi bir hastalığa yol açmaz. Buna karşın bu tip hastaların ilerleme olup olmadığı konusunda periyodik olarak takip altında olması gereklidir.

    Hafif kognitif bozuluk- halk arasında Alzheimer başlangıcı olarak adlandırılan tabloda hastanın kendisinin hafıza ile ilgili belirgin bir yakınması yoktur. Genelde ailesi daha önce yaptığı işlerde bir miktar zorlanma yaşadığını belirtir ancak bizim yaptığımız unutkanlık ile ilgili testlerde belirgin bir bozukluk izlenmez.

    Bu tabloya hafif kognitif bozukluk (hafif hafıza bozukluğu) denir. En çok merak edilen ve bizlere sorulan konu bunun demansa dönüşüp dönüşmeyeceğidir. Bir kısmı dönüşebilir. Yılda bu hastaların 10 hastadan birinin demansa dönüştüğü belirtilmektedir. Bu nedenle hastaların düzenli takibi gereklidir.

    Demans ve Alzheimer aynı şey midir?

    Alzheimer bir demans çeşididir ancak her demans Alzheimer hastalığı değildir. Alzheimer hastalığı dışında demansa neden olan bir çok hastalık ve durum vardır. Alzheimerde hastanın en çok ve ilk olarak hafızası etkilenir. Zaman içinde bu unutkanlığa yön bulamama, giyinememe, idrar tutamama, muhakeme yapamama ve çeşitli davranış bozuklukları eklenir.

    Bu hastalık için en önemli risk faktörü ileri yaştır. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaş ile artmaktadır 65 yaş üstü 100 kişiden 8’inde Alzheimer hastalığı görülmektedir, 85 yaş üzerindeki kişilerde sıklığı %20’dir. Alzheimer hastalığı beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olmaktadır.

    Yaşla beraber her kişide beyinde hücre ölümü olmaktadır ama Alzheimer hastalığında bu süreç yaşa göre beklenenden daha hızlı olmaktadır. Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kanser hastalığı değildir.

    Alzheimer genetik bir hastalık mıdır?

    Genel olarak, Alzheimer hastalığına yakalanma riski, eğer ebeveynlerden biri bu hastalığı yaşamışsa biraz daha yüksektir. Şu an Alzheimer hastalığının kalıtımla nasıl geçtigi konusunda çalışmalar devam etmektedir. Kalıtım yanında başka faktörlerin de ortaya çıkmasına katkıda bulunduğu düşünülmektedir. Çok nadir (yaklaşık 100 hastanın 5’inde) olmakla birlikte ırsi formları mevcuttur.

    Demans kimlerde sıklıkla görülür, kimler risk altındadır?

    Ailede demansı olan birey olması, beyin damar hastalığı için risk faktörleri (yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, şeker hastalığı) olması, sık kafa travması geçirmek, düşük eğitim seviyesine sahip olmak, en önemlisi de ileri yaş(>80) demans için risk faktörleridir.

    Demans teşhisinde neler yapılır?

    İlk önce hasta ve mutlaka onu iyi gözlemleyen yakını ile görüşme yaparız. Hayatında nelerin değiştiğini, neleri unuttuğunu sorgularız. Daha sonra bazı şekiller ile hafızasını test ettiğimiz, sayılarla ne kadar eskisi gibi işlem yapabildiğini, şekilleri kopyalama becerisi ve daha birçok beyin işlevini kontrol ettiğimiz testlerimizi uygularız.

    Biz bu testlere nöropsikolojik testler diyoruz. Mutlaka her hastada tedavi edebileceğimiz unutkanlık sebebi olabilecek tiroid hormonlarına ve vitamin b12 düzeyine bakarız. Demans olduğuna kanaat getirdik ise veya muayenemizde bizi endişe ettirecek bulgumuz varsa Beyin MR’ıisteriz.

    Beyinde bir küçülme var mı ya da neresinde küçülme olduğunu inceleriz. Ayrıca PET dediğimiz beynin çalışmasını gösteren tetkikler de kullanılabilir demans hastalarında. Beynin işlevlerinin azaldığı bölgelerde bu tetkiklerde de parlamanın azaldığı gözlenir. Bu şekilde tanımız desteklenmiş olur.

    Unutkanlığın tedavisi var mıdır?

    Bazı nedenlere bağlı olarak gelişen demansların tedavisi olabilir.Bunlar arasında tiroid hormonlarının az salgılanmasına bağlı unutkanlık, beyinde sıvı birikmesine bağlı ortaya çıkan unutkanlık , özellikle b12 olmak üzere eksiklikleri yer alır. Diğer demanslarda daha özel olarak Alzheimerda maalesef henüz kesin bir tedavi olmayıp,amaç ilerlemenin yavaşlatılmasıdır. Bu amaçla Alzheimer hastalarında kullanılan ilaçlar sinir hücreleri arasındaki iletimde yer alan maddelerin aynı düzeyde kalmasını sağlayacaktır hücre ölümünü yavaşlatmaktadır. Ancak, süreci durdurmak ya da geri döndürmek mümkün değildir.

    Başka demans çeşitleri var mıdır?

    Bunlar arasında kronik beyin damar hastalığına, geçirilmiş felçlere bağlı beyinde olan harabiyet ve küçülme sonucu olan demans, vitamin eksikliklerine bağlı demansla, infeksiyonlara bağlı demans , beyinde su toplanması ilişkili demanslar da vardır.

    Demansla karışabilecek durumlar var mıdır?

    Doğuştan gelen zeka ile ilgili problemler demans değildir. Demans sonradan oluşur. En sık olarak da ruhsal problemler, depresyon durumunda hastalarımız unutkanlık yakınması ile bize başvururlar. Ancak bu durumlar da demans değildir.

    Hasta yakınlarına öneriler nelerdir?

    Çok sevdiği yakınının bazı becerilerini kaybetmesine , değişen davranışlara tanıklık etmek hasta yakınlarını doğal olarak üzmektedir. Bunun yanında ilerleyici bir süreç olan ve zaman geçtikçe yeni semptomlar ortaya çıkan demans sürecinde bazen hasta yakınlarını çok zorlayıcı hırçınlıklar, bakımı ile ilgili güçlükler olabilir.

    Tüm bunlar ile baş etmek herkes için yıpratıcı olabilir. Bu süreçte depresyon ve/veya anksiyete yaşamanız olasıdır. Kızgınlık hissedebilir, öfke patlamaları yaşayabilir ve sonrasında suçluluk duyabilirsiniz. Ancak bu süreçte her zaman unutulammalıdır ki karşınızdaki hala o çok sevdiğiniz insandır; değişen yalnızca hastalık nedeniyle davranışlarıdır. Bu onun bilerek yaptığı bir şey değildir.

    Diğer yandan evde bakıma muhtaç bir hastanın olması tüm düzenlemelerin baştan yapılmasını gerekli kılabilir. Hasta yakını alışkanlıklarını ertelemek zorunda kalabilir ve hatta aile içi çatışmalar yaşanabilir. Bu zor günleri yaşarken mutlaka yakınlarınızdan destek almak, aile içinde görev dağılımı yapılması önemlidir.

    Günlük yaşantımızda fark etmeden yaptığımız rutinler (giyinme, yemek yeme, banyo yapma vb.) demans hastası için güç olabilir. Hastanıza yardım edin ama mümkün olduğunca onun yerine siz yapmayın.

    Onlar ile iletişim kurarken kısa ve basit cümleler kurun Konuşmaya başalrken öncelikle dikkatini size vermesini sağlayıp konuşun. Yüzüne bakın, yanıt vermesi için zaman tanıyın, sözünü kesmemeye dikkat edin. Hastanın bir kelimeyi bulmada zorlandığını fark ediyorsanız zarifçe uygun kelimeyi söyleyin.

    Kişisel hijyen, giyinme, yemek yeme ile ilgili konularda yardımınız gerekebilir, yardım edin ancak destekleyici olun.

    İleri demans hastaları genellikle tuvalet ihtiyacının geldiğini fark edemez ya da tuvaletin yerini veya nasıl kullanılacağını bilemez. Hastanıza gün boyunca tuvalete gitmesini hatırlatın Tuvaletin kapısına büyük harflerle, kolay okunur şekilde yazın. Hastalığın seyri ilerledikçe bazı demans hastasında mesane ve/veya barsak kontrolünde güçlükler yaşanır.

    İdrarını veya büyük abdestini kaçırmak hasta için de yakını için de zor bir durumdur. Bu sırada öfkelendiğinizi belli etmemeye çalışın. İleri dönemlerde bez kullanımı işlerinizi kolaylaştırabilir.

    Demans hastaları uyku problemleri, gece huzursulukları yaşayabilirler geceleri kafa karışıklıkları artar. Hastalığın seyri süresince hayaller görme, olmayan olaylara inanma gibi belirtiler olabilir. Endişelenmeyin uyku bozukluklarına ve bu hayallere, hırçınlıklara ilaçlar ile müdahale etmek çok kolaydır.

    Ayrıca kafa karışıklığını azaltmak için hasta yakınlarının sık sık hastaya zamanı bulunduğu yeri olayları hatırlatmasını önermekteyiz.

    Hastanızın her zaman üzerinde taşıyacağı künyesinde kimlik ve acil durumlarda aranacak kişilerin telefonlarının olması güvenlik açısından önemlidir.

  3. Geriatri

    Tıp dilinde ‘geriatri’ yaşlılık tıbbı anlamına gelir ve genel olarak bütün dünyada sağlığı da içine alan yaşlılık bilimi olarak adlandırılır.

    Ortalama yaşam süresi tüm dünyada giderek artmaktadır ve buna bağlı olarak yaşlı insan sayısı da artış göstermektedir.

    Yaşlı insanların sağlık halleri ile genel fonksiyonları, birbirini etkileyen pek çok faktörün bir araya gelmesi ile oluşur. Bu nedenle yaşlılarımıza; onlara yalnızca tıbbi olarak değil, psikolojik, sosyoekonomik, toplumsal ve ailesel değerlendirmeleri de göz önüne alarak yaklaşmalıyız.

    Her ne kadar yaşlılığın genel konumu toplumdan topluma farklılıklar gösterse de modern toplumlarda yaşlılık, insanların aktif olarak çalıştıkları dönemi sona erdirerek, birikimleri ya da emeklilikleri ile geçinmeye devam ettikleri dönem olarak algılanır.

    Dünya Sağlık Örgütü de 65 yaş üzeri dönemi yaşlılık olarak değerlendirmektedir.

    Bu verilerden ve bilgilerden yola çıkarak, insanların yaşlandıkları dönemdeki fizyolojik, psikolojik, toplumsal ve ailesel konumlarını ve bunların yaşlı üzerindeki etkilerinin önemini bilerek onlarla ilgilenmek, gereksinmelerini karşılamak ve eğer hastalıkları varsa bu dönemde onların yaşam kalitesini arttırmak için her tür bakımı tam olarak yapmak gerekir. Çünkü 65 yaşını geçmiş hemen her bireyde kronik olarak bir takım rahatsızlıklar belirmekte ve vücut fonksiyonları belli oranda azalmaktadır. Yine de bazı yaşlılarda sağlık yönünden hiç problem olmazken bir kısmında da ciddi sağlık problemleri baş göstermektedir.

    İşte geriatri bilimi yaşlının mevcut olan sağlıklı halinkorunmasını hedef alan bir bilim dalıdır.

    Ayrıca ciddi sağlık sorunu olan yaşlıların değerlendirmelerinin yapılması ve özellikle de bağımlı yaşlı diye tabir edilen ve günlük yaşam aktivitelerini tek başlarına yapamayan, birilerine bağımlı olarak yaşayan, fiziksel ya da zihinsel fonksiyonlarının büyük bir bölümü kaybetmiş yaşlılarımızın da durumlarının değerlendirilmesi açısından geriatri bilimi çok önemlidir.

    Yani hem koruyucu hem de tedavi edici özellikleri nedeniyle geriatri bilimi sağlıklı olsun olmasın tüm yaşlılar için son derece faydalıdır. Geriatrik değerlendirilmesi yapılarak yaşamına devam eden yaşlılarda sağlık yönünden daha kaliteli ve dengeli bir düzen oturtulduğu bilinmektedir.

  4. Unutkanlık

    Her Unutkanlık Bunama Mıdır?

    Unutkanlık, kişinin etkinliklerinde kısıtlılığa yol açan ve beynimizin en önemli işlevlerinden biri olan bellek bozukluğu sonucu ortaya çıkan bir sorundur. Özellikle yaşlılarda bunama hastalığının ilk bulgusu olabileceğinden dolayı ciddiye alınması gerekir. Yaşlanma ile kişilerde ılımlı bir unutkanlık olabilir. “Yaşla-ilintili unutkanlık” ismi verilen bu durum ilerlemediği sürece herhangi bir hastalığa yol açmaz. Buna karşın bu tip hastaların periyodik olarak takip altında olması gereklidir çünkü bu unutkanlık, eğer ilerleme gösteriyorsa, ciddi hastalıkların habercisi olabilir.

    Daha gençlerde görülen unutkanlığın altında ise sıklıkla psikiyatrik sorunlar yatar. Örneğin günümüz şehir ve çalışma hayatının getirdiği stres, depresyon, gerginlik beyin işlevlerinden dikkat toparlama ve yöneltmeyi bozarak unutkanlık yapar. Buna karşın bazı vitamin eksiklikleri, guatr hastalıkları, beyin tümörleri, beyin damarındaki tıkanmalar, beyin kanamaları, MS ve daha bir çok hastalık da kendisini unutkanlıkla gösterir. Sonuç olarak devam eden bir unutkanlık tıbbi olarak araştırılmayı hak eden bir bulgudur.
     
    Hafif Kognitif Bozukluk-Bunama Öncesi Durum

    Yaşlılardaki unutkanlık hafif olmaktan çıkıp daha aşikar duruma geldiğinde ise “hafif kognitif bozukluk-HKB” adı verilen tablo ortaya çıkar. Bu durum artık bir hastalık olarak ele alınmalıdır çünkü bu durum birçok bunamanın erken dönemini teşkil ettiğinden önem verilmesi ve araştırılması gereken bir durumdur. Bu durumda yıllık demans dönüşüm oranı %10’dur; yani 10 HKB hastasından 1 tanesi ertesi yıl bunama hastası olur. Süre arttıkça bu oran da artmaktadır. Bu durumun ortaya konması için ayrıntılı bellek ve diğer beyin işlevlerini değerlendiren “nöropsikolojik testler” yapılmalıdır.

    Yaşlılıktaki hangi unutkanlık durumlarında endişelenilmelidir?

    *** Yaşlılıktaki her türlü unutkanlık bir nörolog, psikiyatrist veya geriatristin görmesi ve takip etmesi gereken bir durumdur.

    Unutkanlığı giderek artan, unutkanlık dışında yol bulamama, aritmetik yapamama, içe kapanma, canlı hayaller görme gibi ilave bulguları olan, ailesinde Alzheimer hastası olan, felç geçiren, ciddi kaza geçiren kişilerde unutkanlık daha ciddiye alınmalıdır. Bilinen bir nörolojik hastalığı olan (örneğin beyin damar hastalığı, MS, epilepsi gibi) veya diğer tıbbi hastalıkları olan (örneğin şeker hastalığı, kalp krizi, herhangi bir kanser gibi ) kişilerdeki unutkanlığın altında mevcut hastalıklar yatabildiğinden daha titiz bir inceleme gerekir.

    Unutkanlık nasıl değerlendirilir?

    İlk olarak hekim, kişinin şikayetlerini dinler, tüm tıbbi hikayesini edinir ve ardından da hastayı iyi bilen bir yakını ile konuştuktan sonra unutkanlığın günlük yaşamdaki etkisini saptar. Hastayı en iyi bilen yakın, her zaman aileden birisi olmak zorunda değildir. Bazı durumlarda bu kişi, bir komşu, evdeki bakıcı kadın, mahalledeki bakkal gibi başka birisi olabilir.

    Bunun ardından “nöropsikolojik testler” adı verilen ve kişi ile yüz yüze ona sorular sorma, çizimler yaptırma ve bazıları bilgisayar başında tuşlara basma şeklinde yaptırılan bir takım testler ile unutkanlığın tipi ve şiddeti ölçülür. Bu testlerin ardından hekim gerekli görürse laboratuar ve diğer tetkikleri isteyebilir (Tomografi, EEG, lomber ponksiyon, SPECT,PET, kan-idrar tetkikleri vs.) Bu tetkiklerden MR incelemesi özellikle nadir rastlanan ama unutkanlığa yol açabilecek diğer nedenleri dışlamada oldukça etkindir. Bazı durumlarda basit vitamin eksiklikleri (B12 ve folik asit) ya da guatr hastalıkları da unutkanlık yapabileceğinden bunlara yönelik kan testleri de yapılmalıdır. Bütün tetkikler ile birlikte hekim bir klinik yargıya vararak tanıya ulaşır.

    MR çekimi yaklaşık 20-30 dakika sürer ve hastanın çekim sırasında hiç hareket etmemesi gerekir. Kapalı yer korkusu olan kişilere sıklıkla MR çekilemez. Devamlı hareket eden veya klostrofobisi olan hastalara MR yerine bir diğer inceleme olan bilgisayarlı tomografi yapılabilir. Bu daha kısa süren ve daha ferah bir şekilde yapılan bir yöntem olmasına karşın MR kadar detaylı bilgi sağlamaz.

    Alzheimer Hastalığı ve Unutkanlık

    Alzheimer hastalığı bunama yapan hastalıklar içinde en sık izlenen bozukluktur. İlk bulgusu UNUTKANLIKTIR. Zaman içinde bu unutkanlığa yön bulamama, giyinememe, idrar tutamama, muhakeme yapamama ve çeşitli davranış bozuklukları eklenir.

    Bu hastalık yeni bir hastalık olmasa da hastaların sayısı giderek artmaktadır. Bu hastalık için en önemli risk faktörünün “yaşlanma-ileri yaş” olmasından ileri gelmektedir. Günümüzde tüm dünyada (özellikle gelişmiş ülkelerde ve refah toplumlarında) en hızlı artan yaş grubunu 65 yaş ve üstü kişiler oluşturmaktadır. Alzheimer hastalığının görülme sıklığı yaş ile artmaktadır (65 yaş üstü 100 kişiden 8’inde Alzheimer hastalığı görülmektedir). Yaşlanma kaçınılmazdır. Günümüzde Türkiye’de 230 bin civarında Alzheimer hastası olduğu düşünülmektedir ve bu sayı ileride maalesef artacaktır. Çünkü Türkiye’de 2000 yılında 65 yaş üstü nüfus 5 yıl içinde yaklaşık ikiye katlanarak 4 milyon düzeyine yaklaşmıştır. Genç nüfusun giderek yaşlanacağı bir ülke olarak Türkiye’de 30-40 yıl sonra bu hastalığın en önemli sağlık sorunu olacağını söylemek münecimlik olmayacaktır. Mevcut tedavilerin erken dönemde etkili olmasından dolayı ve çeşitli koruyucu tedbirleri almak amacıyla hastalıkta ERKEN TANI hatta TANI ÖNCESİ DEĞERLENDİRME büyük öneme haizdir.
     
    Hastalık Neden Olmaktadır?

    Alzheimer hastalığı henüz nedeni tam aydınlatılamayan şekilde beyin hücrelerinin programlanandan daha erken ölmesi nedeniyle olmaktadır (yaşla beraber her kişide beyin hücre ölümü olmaktadır ama Alzheimer hastalığında bu süreç çok hızlı ve erken olmaktadır). Hücre ölümüyle birlikte beyin yavaş büzüşmeye başlar ve küçülür (bkz şekil 1) Alzheimer hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir, bir kanser hastalığı değildir. Çok nadir (yaklaşık 100 hastanın 5’inde) olmakla birlikte ırsi formları mevcuttu ama bunlara nadir rastlanmaktadır.

    Hastalık için en önemli risk faktörleri :

        Yaş (değiştirilemez faktör)
        Geçmişte depresyon (değiştirilebilir faktör)
        Damar hastalıkları (Kalp krizi, tansiyon yüksekliği, kolestrol yüksekliği…) değiştirilebilir faktörler
        Geçmişte ciddi kafa yaralanmaları
        Düşük eğitim düzeyi
      
    Korunmak için ne yapmalıyız?

        Genel sağlımıza dikkat etmeliyiz.
        Sağlıklı yaşlanmalıyız.
        Tansiyon yüksekliği, kolestrol yüksekliği gibi kalp hastalığı riskleri bunama için de risk faktörü olduğundan kontrol altına aldırmalıyız.
        Zihinsel aktivite yapmalıyız. Bulmaca, sudoku çözmeli, kitap okumalıyız.
        Düzenli yürüyüş yapmalıyız ve vücudumuzu zinde tutmalıyız.
        Düzenli beslenmeliyiz. Katı yağlar yerine sıvı yağlar tüketmeliyiz, daha çok yeşil sebzeli yiyecekler yemeliyiz.
        Özellikle depresyon gibi psikiyatrik hastalıklar varsa tedavi olmalıyız.
        Aşırı alkol tüketmemeliyiz. Günde 1 kadeh kırmızı şarabın kalp ve damar hastalıklarına iyi geldiği prensibiyle bu miktarın üstünde alkol almamalıyız ve tercihan kırmızı şarap içmeliyiz.
        Sigara içmemeliyiz.
        Unutkanlık olduğunda “yaşlılıktandır” demeyip bir hekime başvurmalıyız.

Sağlık Bilgileri

Bölge Bilgileri